TBMM Adalet Komisyonunda, kamuoyunda 8. Yargı Paketi olarak bilinen Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı. Teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddelerin görüşülmesine geçildi.
DEM Parti Van Milletvekili Zülküf Uçar, teklifin torba yasa olarak sunulduğunu, iktidarın yasa yapma tekniğini yanlış bulduklarını ifade etti.
Hükümetin uyguladığı yöntemin “kanun dayatma” olduğunu belirten Uçar, toplumun ihtiyaçlarına cevap veren yasaların ortaya konulması gerektiğini belirtti.
Kamuoyunda 8. yargı paketi olarak da bilinen Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri, TBMM Adalet Komisyonu’nda tamamlandı.
“Anayasa Mahkemesi, geçtiğimiz günlerde verdiği pilot kararla adeta havlu attı”
Teklif üzerinde söz alan CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, “torba kanun” tekniğinden vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.
Kanun teklifinde yer alan düzenlemeleri hatırlatan Uzun, Türkiye’nin ve ekonominin doğru yönetilmediğini söyledi.
Cumhur Uzun, “Anayasa Mahkemesi, geçtiğimiz günlerde verdiği pilot kararla adeta havlu attı ve ‘Bu dosyalara bakma imkanım kalmadı, o nedenle bunun bir başka yöntemle idari olarak düzenlenmesi, bu alandaki yükün yargının üzerinden alınmasına mecburiyet var.’ dedi. Hak ihlali nedeniyle tazminat ödemek suretiyle yargı alanından idari alana düzenleme yapılıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Emeklilere açlık sınırının altında ücret ödendiğini belirten Uzun, teklifle emeklilerin bayram ikramiyelerinin 2 bin liradan 3 bin liraya yükseltileceğini, para cezalarının ise yaklaşık 5 kat artırılacağını söyledi.
CHP’li Uzun, “İstersek burada bayram ikramiyelerini insanımıza yakışır ikramiye haline getirebiliriz. Bu bizim yaşlılarımıza, emeklilerimize borcumuzdur” ifadelerini kullandı.
“Hükümetin uyguladığı kanun dayatma”
DEM Parti Van Milletvekili Zülküf Uçar, teklifin torba yasa olarak sunulduğunu, iktidarın yasa yapma tekniğini yanlış bulduklarını ifade etti.
Hükümetin uyguladığı yöntemin “kanun dayatma” olduğunu belirten Uçar, toplumun ihtiyaçlarına cevap veren yasaların ortaya konulması gerektiğini belirtti.
MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, teklifle, ceza infaz kurumunda bulunmanın doğrudan kısıtlama nedeni olmaktan çıkarılacağını dile getirdi.
Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemenin müstakil suç olarak düzenleneceğini aktaran Öztürk, “Teklifte, suç ve suçlularla mücadele etmek adına önemli düzenlemeler bulunuyor. Adli para cezaları artırılmaktadır” şeklinde konuştu.
“Teklif yetersiz”
İyi Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, kanun teklifleri hazırlanırken etki analizlerinin yapılmasını istedi.
Olgun, “Deprem bölgesindeki sanayi altyapısı destek uygulamalarının uzatılmasına, emeklilere ödenen bayram ikramiye tutarının artırılmasına yönelik maddeleri olumlu karşılıyoruz ancak teklifi yetersiz buluyoruz. Deprem bölgesine daha çok destek sağlanmalı, bayram ikramiyeleri de en az 7 bin lira olmalıdır” dedi.
DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu ise Anayasa Mahkemesi kararlarının yok sayıldığını söyledi.
Bugüne kadar görüşülen kanun tekliflerinin ve 8. Yargı Paketi’nin, insan hakları ihlallerine, Türkiye’nin sorunlarına çözüm üretmediğini öne süren Yeneroğlu, hukuk devletinden uzaklaşıldığını savundu.
“Yargı bağımsızlığına aykırı”
Milletvekillerinin ardından Komisyon Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan’a söz verdi.
Meclis çalışmalarını önemsediklerini vurgulayan Sağkan, “Sürelerin tek tipleştirilmesi, para cezalarının artırılması, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve basit yargılama gibi düzenlemeleri gayet olumlu bulduğumuzu ifade etmek istiyoruz” diye konuştu.
Sağkan, Anayasa gereğince yargı yetkisinin tarafsız ve bağımsız mahkemelerce kullanıldığını dile getirdi.
Adalet Bakanlığı bünyesindeki Tazminat Komisyonuyla ilgili düzenlemeden endişe duyduklarını belirten Sağkan, şunları kaydetti:
“Bağımsız yargı makamının yetkisini alıp, tamamen ve sürekli olarak bir Tazminat Komisyonuna devretmek açıkça yargı yetkisinin devridir. Anayasanın 9’uncu maddesine çok açıkça aykırıdır. Buradan çıkacak kararların, yargının bağımsız olması kadar bağımsız görünmesi ilkesine de ters olacağı bütün hukukçuların bildiği gerçektir. Devlete karşı açılacak tazminat davasının Adalet Bakanlığı bünyesindeki Tazminat Komisyonu tarafından görülmesi, tek başına görüntüsel olarak yargı bağımsızlığına aykırıdır.”
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu nedeniyle avukatlık yapılamadığını aktaran Sağkan, bu konuda düzenleme yapılmasını istedi.
Teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddelerin görüşülmesine geçildi.