Bülent Buda: Lider Eyüp karşısında sergilenen oyun ve ulaşılan skor nasıl şampiyon olunur sorusunun yanıtıydı. Kişilerden, isimlerden bağımsız takım olarak anılmanın karşılığıdır. İyi oyun, iyi takım ve ulaşılan aşamanın oluşturduğu yengiler.
Oyunun bütününe baktığımızda lider Eyüp’ten çok daha iyi etkileyici, seyir keyfi yüksek bir oyun ile gol göstersine giriştiler, uyguladılar ulaştılar. Stoilov ile takımın oyu iştahının yanı sıra var olan yeteneklerini geliştirmenin ardından sergilemede büyük aşama geçirdiklerini vurgulamak yanlış olmaz. Bu güzel oyunun bireysel değil, kolektif bir kavram olduğunu bilen, kabullenen alana da sergileyen takımlar başarıya daha yakın duruyorlar. Bu armağan değil hak ettikleri bir konumdur. Bu anlayışı özümseyen, benimseyenler var olur, büyür başarıya koşarlar. Salt ben varım diyenler de yok olurlar.
Göztepe keyif, huzur, sevinç, umut veren bir takım oldu. Yolları açık olsun.
Fatih Tanfer: Göztepe, lider Eyüpspor karşısında belki de sezonun en iyi oyununu oynadı. Taraftarlar oyundan ve sonuçtan büyük keyif aldı.
Göztepe, abartsız teknik direktör Stoilov’un takımı olmuş. Sahada enerjik ve çok yönlü oyun anlayışları vardı.
Neden Stoilov’un takımı olmuş? Çünkü hiçbir transfer yapılmadı. Geldiği günden itibaren istek ve mücadelesi üst düzeyde rakibe alan bırakmayan yan ve geri pası en az seviyeye indirmiş ve en önemlisi baskı yapan takım oldular.
Kaleci Lis büyük güvence. Tarkan, oyunu geriden harika kuruyor. Taha ile iyi bir ikili oldular. Ogün savunmada disiplinli, hücumu çok seven ve hızlı bir oyuncu. Kaptan İsmail harika bir oyun oynadı. Orta alanda Doğan’da Stoilov geldikten sonra takıma katıldı ve büyük sorunları çözdü. Rakibe basıyor, mücadele ediyor. Yalçın’la da uyumlu bir ikili oldular. Ahmet Ildız, Eyüp maçında oyuna sonradan girdi orta alanı daha iyi organize etti ve iki de gol attı. Billal Messaoudi benim hücumdaki favorim. Müthiş süratli. Bir asist bir gol attı. Üzerine 2 de gol kaçırdı. Eyüp savunmasının dengesini bozdu. Mamah, her geçen gün daha iyiye gidiyor. Tijanic büyük bir yetenek.
Göztepe’de harika bir değişim söz konusu. Bu maçta da gördük ki yaptığı müthiş presle 65. dakika sonrası Eyüpspor’a resmen havlu attırdı. 5 gol attı 5 net gol kaçırdı. Elbette kısa sürede bunları gerçekleştiren Stoilov’a hak ettiği alkışı göndermeliyiz. Göztepe zirveye adım adım gidiyor.
Mehmet Demirtaş: Öncelikle Göztepe’yi hücum futboluyla buluşturan Teknik Direktör Stanimir Stoilov’a şükranlarımızı sunuyoruz. Oynanan futbol güzel olunca seyrine de doyum olmuyor.
Hele ki rakip 6’da 6 yapmış lider Eyüpspor olunca keyfi bambaşka oldu. Bunlara ek olarak Gürsel Aksel tribünlerindeki coşkuda eklemlenince dillerden şampiyonluk şarkıları dökülmeye başlandı bile… Göztepe, sezonun en zor maçı olarak adlandırılan Eyüpspor maçını rahat ve 5 golle kazandı. Sarı kırmızılılar zorlu 90 dakikaya o kadar harika başladı ki Eyüplü oyuncular ne yapacaklarını şaşırdılar. Teknik adam Stanimir Stoilov’un gelişiyle birlikte Göztepeli oyuncular saha içinde ne yapacaklarını çok iyi biliyorlar. En önemlisi Stoilov’un komutanlığında tam bir savaşçı kimliğine büründüler bile. Göztepeli oyuncuların istek ve kazanma arzuları üst düzeydeydi. Sakatlanana kadar Billal Messaoudi çok iyiydi. Mamah ve Yalçın da muhteşem oynadılar. Uzun lafın kısası Göztepe’de teknik patron Stanimir Stoilov az zamanda büyük işler yaptı. Sırada Bodrum FK maçı var. Alınacak 3 puanla ligin ilk yarısını üst sıralarda tamamlayıp ikinci yarı için yapılacak takviyelerle Göztepe’nin Süper Lig hedefi hayal olmaktan çıkmış durumda.
Yüksel ki sen kararsın ay!
Bülent Buda: Penaltı deyince aklımıza Marco geliyor. Temiz, akılcı kalecileri paralize eden vuruşlar. 5. dakika, 1 farkla önde. Rakip sahada diyecektim oysa maç Ümraniye’de. Adana’dan 8-10, Altay’dan 6 kadar taraftar! Bu manzaraya bakıp keyif mi alırsınız ve de kötümserlik yolculuğunuzda saçınızı başınızı mı yolarsınız? Neyse daha 27. dakikada Efe ikinci sarıdan kırmızı. Daha bu yaşta oyundan ayrılma, takımı eksiltme anlaşılır gibi değil. İyi ki bir kaç dakika sonra rakip Adana’da Efe’ye özendi bir eksildi ve konumlar eşitlendi. Sevinilecek iki durum var. İlki elbette galibiyet ve de Yusuf Şimşek’le… İkincisi puan sıralamasına baktığımızda Altay üstündekilere ulaşabilir. Ön koşul kazanmayı sürekli hale getirebilmek. Peki böyle iyimser bir yaklaşım var olan oyuncu niceliği ve niteliğiyle karşılık bulabilir mi? Futbol bu olabilir. Olursa da iyi günlere ulaşırsınız. Ama öte yandan gerçekçi baktığımızda öyle görünmüyor.
Fatih Tanfer: Altay, Adanaspor deplasmanından 3 puanı aldı. Ben asla pes etmem bu ligin koskoca ikinci yarısı var dedi. Korkusuzca baskılı oynadı. Efe’nin ihracı elbette büyük bir dezavantaj oluşturdu. Kalede Ozan çok iyi oynadı. Ağabeyler İbrahim, Tolga, Zeki, Ceyhun, Deniz , Özgür ve Marco terlerinin son damlasına kadar büyük mücadele etti. Tek kelimeyle helal olsun. Genç kardeşleri Salih, Efe, Ali, Mehmet, Arda, ağabeylerine eşlik ediyorlar. Performanslarını biraz daha artırmaları özellikle hücumda Marco’nun yanında katkı vermeleri ligin ikinci yarısı için umutları iyice yeşertecektir. Büyük Altay kolay kolay teslim olmaz. Bu hafta Ankara Keçiörengücü maçını kazanırsa inançları artacaktır. Futbolda güzel bir söz vardır. Form geçici klas kalıcıdır. Altay’da klas futbolcu sayısı gerçekten çok.
Mehmet Demirtaş: Altay zincirleri kırıyor. Altay kulübü, çalışanları, oyuncuları, taraftarları kendilerine “kabir azabı” çektiren haftalardır galibiyet özlemini Adanaspor karşısında aldığı galibiyetle sonlandırdı. Yusuf Şimşek’in takıma verdiği enerji ile Adana maçında ikişer kişilik oynadılar. Başta burnundan kıl aldırmayan, kibirli, egolu, dahası Altay’ın kahrına katlanmamış, ama kulübün bütün nimetlerinden her türlü faydalanmış sözde Büyük Altaylıları bu yorgun savaşçılara desteğe bir kez daha davet ediyorum. Ligin ilk yarısının son maçı Alsancak’ta Ankara Keçiörengücü’ne karşı oynanacak. Tribünlerin dolması kaçınılmaz. Alınacak puan ve puanlarla devre arasına moralli girilmeli. Kulübün ekonomik durumu malum. Transfer yapılmayacaksa da, yapılması gereken öncelik, içerideki oyuncuların form ve performansını artırmak ve oyuncuların gönlünü almak olmalı. Öyle böyle değil, kocaman kocaman sıkıntılarla baş etmek zorunda kaldı bu çocuklar. Burada Yusuf Şimşek’e de önemli görevler düşüyor. Zor günler, zor maçlar bekliyor Altay’ı. Kenetlenmek, asla pes etmemek Altay’ın ligdeki yol haritasını belirleyecektir.
Bu takımın, ligde kalmasının olmazı budur…