İzmir’de 99 okula din görevlisi atanmasına sendikalardan tepki. Bu yapılanlar pedagojik cinayettir

“`html

ÇEDES Projesi ve Eğitimde Dini Görevlendirme Tartışmaları

Milli Eğitim Bakanlığı, “Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) Projesi çerçevesinde iki yıl önce İzmir ve Eskişehir’i pilot iller olarak belirledi. ÇEDES kapsamında anaokulları da dahil olmak üzere toplam 99 okula din görevlileri atandı. Eğitim İş Sendikası’nın Başkanı Kadem Özbay, bu durum için “Milli Eğitim Bakanlığı mı Dini Eğitim Bakanlığı mı? Diyanet, neredeyse paralel bir Milli Eğitim Bakanlığı’na dönüşmüş durumda. Bu uygulama pedagojik bir cinayettir” ifadelerini kullandı. Eğitim-Sen Başkanı Kemal Irmak ise Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i istifaya çağırdı ve “Okullarda din görevlisi görevlendirilmesi, laik ve bilimsel eğitime karşı bir tavırdır” şeklinde konuştu.

ÇEDES Projesi, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın iş birliğiyle İzmir’in Bornova ilçesinde uygulanmaya başlandı. Bornova İlçe Müftüsü Fethullah Yavuz imzasıyla gönderilen resmi belgede, aralarında İmam Hatip, Kuran Kursu Öğreticisi, Vaiz ve Müezzin unvanlarına sahip din görevlilerinin 99 okula atandığı bildirildi.

Okullar Siyasi Propaganda Arenası Olmamalı

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Genel Başkanı Kadem Özbay, eğitim sürecinin yalnızca öğretmenler tarafından yürütülmesi gerektiğine dikkat çekerek “Okullar, öğretmenler ve öğrenciler içindir. Eğitim ve öğretim görevini üstlenebilecek tek yetkili bu kişilerdir. Din görevlilerinin okullara atanması ise bu projenin, siyasi iktidar tarafından yönetilen bir nesil yetiştirme projesi olduğunun açık bir göstergesidir. Pedagojik bilgisi olmadan okullarda yer alacak din görevlileri, eğitim adına uygun bir yaklaşım değildir” dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı Kendi Alanına Hâkim Oluyor

Özbay, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın paralel bir Milli Eğitim Bakanlığı haline geldiğini belirterek yaşananların pedagojik açıdan yanlış olduğunu vurguladı. Özbay, “ÇEDES Projesi, çevresel veya değerler açısından kayda değer bir fayda sunmuyor. Eğitim anlayışının laiklikten uzaklaştırılmasına yol açacak bu gelişmeler, ülkenin geleceği için büyük bir risk oluşturuyor. Okullarda yemek ve temizlik hizmetleri yetersizken, din görevlilerine yer açılması yanlıştır” dedi.

Okullarda Temizlik Sorunu Var, Din Görevlisi Atanıyor

“Çocukların temel ihtiyaçları karşılanmıyor; ancak okullara din görevlileri atanıyor. Öğretmen açığı varken, rehber öğretmen ihtiyacı dururken, okullardaki mevcut din görevlileri, bilimsel eğitimin yerine geçemez” diyen Özbay, bu durumları eleştirdi.

Çocuklarımız Tarikat ve Cemaatlerin Etkisi Altında

Özbay, “Eğitim, bir toplumun geleceği için kritik bir öneme sahiptir. Yaygın bir şekilde görüyoruz ki, okullarımızda çocuklarımız potansiyel tarikat ve cemaat üyeleri olarak değerlendirilmekte. Eğitim bilimsel bir disiplin olup, bu alanın uzmanları eğitim sürecinde yer almalıdır” şeklinde konuştu.

ÇEDES Projesi Tehlikeler Barındırıyor

Özbay, “ÇEDES Projesi, Anayasa’ya, laik ve bilimsel eğitime ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Gönüllülük esasına dayanan bir projenin zoraki uygulamalarla genişletildiği gözlemleniyor. Bu proje, Milli Eğitim Bakanlığı’nın siyasi hedefleri doğrultusunda bir nesil yetiştirmeyi amaçlayan bir girişim olarak değerlendirilmektedir ve derhal sonlandırılmalıdır” dedi.

Okullarda İmamların Görevlendirilmesi Anayasaya Aykırı

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Başkanı Kemal Irmak ise bu durumla ilgili olarak, “Okullarda imam görevlendirilmesi, laik ve bilimsel eğitime karşı bir girişimdir. Dini referanslara dayanan eğitim anlayışı, tüm kademelerde sürdürülmektedir ve bu durum kamu için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır” dedi.

Dersler Öğretmenler Tarafından Verilmelidir

Irmak, eğitimde yaşanan sorunların yanı sıra okullara imam atanmasının kabul edilemez olduğunu ifade ederek, “Eğitim sisteminin bilimsel ve laik ilkelere dayalı olarak devam etmesi gerekmektedir. Dini içeriklerin ön planda tutulduğu bir yapı, eğitimde geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurur” şeklinde konuştu.

ÇEDES Uygulaması Anayasa’nın Laiklik İlkesine Aykırıdır

“ÇEDES Uygulaması, laik eğitim anlayışına ve din özgürlüğüne aykırı bir yapıdadır. Eğitim sistemimizdeki laikliği korumak, tüm eğitimcilerin ve velilerin ortak sorumluluğudur. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu tür uygulamalarının sona ermesi gerekiyor,” diyen Irmak, “Laiklik ilkesi ve bilimsel eğitim, eğitim sisteminin temel taşlarıdır” sözleriyle durumun ciddiyetine dikkat çekti.

Laikliğe ve Bilimselliğe Tehdit Oluşan Uygulamalara Karşı Çıkmalıyız

Irmak, “Eğitim kurumları, dini içeriklerden uzak, pedagojik bilgilere dayalı olarak yönlendirilmelidir. Eğitim-İş olarak, laik eğitim anlayışını savunan herkesin bu uygulamalara karşı durmasını ve birlikte mücadele etmesini teşvik ediyoruz. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i, bu uygulamalarından dolayı bir kez daha istifaya çağırıyoruz” dedi.

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir